Abur cubura reklam yasağı

İngiltere’de çocuk obezitesi (Avrupa ortalamasının üstünde) büyük sorun. Her üç çocuktan biri ilköğretimi aşırı kilolu veya obez olarak bitiriyormuş. Hükümet epeydir gündemde olan HFSS (yüksek yağ, şeker, tuz içeren) ürünlerin TV ve internette saat 21’den önceki reklamına 2023 sonunda yasak getirmeye karar verdi. Reklam endüstrisine büyük darbe vuracak bu karar endüstri tarafından eleştiriliyor.

Yalnız kanundaki incelikler beni benden alıyor. Öncelikle hükümet argümanlarını kamuoyu yoklamaları ile destekliyor. Küçük işletmeleri korumak için 250’den az çalışanı olan fast food’çulara istisna getiriyor. Daha büyük işletmeler ise sözkonusu ürünler olmaksızın markalarının reklamını yapabilecekler (ki işletmelere de çok büyük bir darbe olmasın). Radyo ve dış mekan reklamları ise serbest.

Tabii bu tür istisnalar karşısında reklam endüstrisi, hükümetin sadece birşey yapıyor gibi görünmek istediğini, çocuk obesitesiyle mücadelede bir sonuç alamayacağını, sadece işyerlerine ve iş gücüne büyük zarar vereceğini iddia ediyor. Gerçi burada bir çelişki var, çocukların tüketimine etki etmez, büyükler daha az tüketir mi demek istiyorlar? Reklam azalınca tüketim azalmayacaksa bu reklamın etkisini inkar etmek anlamına gelmiyor mu? Ayrıca reklam geliri azalırsa halkın haberlere ulaşma imkanı sağlayan gazetecilik sektörü zora girermiş. Yani bu ürünler zararlı olabilir ama üreten üretsin biz de reklamınından para kazanalım, düzen devam etsin mi diyorlar ben anlamıyorum.

Benim gelecek beklentim bu tür cezbedici ama vücuda ve gezegene yük olan alışkanlıkları (en azından gelişmiş dünyada) terkedeceğimiz. Bu bir günde olmayacak ama daha az kızartma, daha az et, daha az yağ, şeker ve tuz alacağız. Herkes daha sağlıklı yaşamak isterken, gezegene bu kadar yük binerken birileri bunun yolunu bulacak ve ekonomi yeni bir dengeye oturacak. Nasıl petrol şirketleri en büyük şirketler sıralamasından düştüler, bugünün HFSS üreticileri de ya dönüşecek ya da silinecek. Bence reklamcılar ve şirketler buna direneceklerine, dönüşmenin yollarına bir an önce bakmalılar.

Not: Çarşamba günü wellness (zindelik) konusuna değinmiş ve bu pazarın dünyadaki büyüyen seyrine dikkat çekmiştim. Neden olduğunu anlamadığım şekilde yazım algoritmanın gazabına uğradı, sadece 32 kişi görüntülemiş. Algoritmayı nasıl kızdırdıysam bu orta halli bir paylaşımımın %1’ine falan karşılık geliyor. Hakkımda kırmızı bülten falan çıkmış olabilir. Linkedin Microsoft’un elinde böyle çalışıyorsa, bizim hiçbir yerli yazılımcıya kızmamamız lazım. (merak eden olursa yazımın linki)

Haber ve fotograf kaynağı: https://www.marketingweek.com/ad-industry-hits-back-junk-food-ad-ban/?cmpid=em~newsletter~breaking_news~n~n&utm_medium=em&utm_source=newsletter&utm_campaign=breaking_news&eid=21353512&sid=MW0001&adg=PNI7bjxIwqq866w

Tartışmaya katılın