Şerif Kaynar ile yaptığımız söyleşide sözü iş dünyamızın (benim gördüğüm) kronik meselelerine getirdim, aslında iç içe geçmiş iki konu; uzlaşma ve işbirliği eksikliği. Üstad ilki için birçok nedene işaret etti; küçük olsun benim olsun mantığı, karşındakini dinlememe kültürü, problemin yanlış tespiti.
Diğer meselede ise sürekli meşgul olma halimizin, bir araya gelememize (yine birbirimizi dinlemeye yer açmamaya) dolayısyla potansiyel iş fırsatlarını kaçırmamıza yol açtığını düşündüğümü söyledim. Bunun için “iş yapma adabı” üzerine bir manifesto yayınlamanın ve insanları bunu imzalamaya teşvik etmenin işe yarayıp yaramayacağı konusundaki fikrini sordum. Üstad açıklıkla ve peşinen “çalışmaz” dedi. Bunun bir eğitim meselesi olduğunu, ailede okulda ve iş yerinde öğrenilmesi gerektiğini anlattı.
Buradan anlıyoruz ki mevcut çalışanlar için “yöneticilere” büyük iş düşüyor, kendi davranışlarıyla bunun sinyallerini verirlerse birşeyler düzelebilir.
Hiç unutmuyorum ablam anlatmıştı, İzmir Amerikan Koleji’nde öğretmenin yerdeki çöpü alıp az ilerdeki çöp kutusuna atmasının verdiği dersten daha etkili bir yöntem düşünemiyorum (bizde eliyle birine işaret eder değil mi?)
Sizin bir öneriniz var mı örneğin “mesajlara dönmeme” gibi bir tavrın çözümü için?